31 Mart 2007 Cumartesi

The Radio Dept.

30 Mart 2007
Babylon (İstanbul)

Şehir Malmö. Misafirlerimiz The Radio Dept. Bant Dergi'nin Converse sponsorluğunda gerçekleştirdiği konser dizisinin ikincisi dün geceydi. Geçen ay Messer Chups ile başlayan bu maratonda önümüzdeki ay da Deerhoof sahne alacak hatırlatalım. Şehir şehir dolaştığımız bu organizasyon gerçekten takdire şayan.

Sevgili tavşanlara kucak dolusu sitemler eşliğinde belirtmek isterim ki konsere yapayalnız gittim. Neyse ki içeride pek sevgili tanıdıklar görünce pek mutlu oldum, onlara da buradan selamlarımı yolluyorum. Konuya girmek gerekirse, saat 23:00 gibi Babylon'a girdiğimde alt katta benden başka barın önünde duran "7-8 kişi" vardı. Neyse tabi ki konser başlayana kadar kalabalıklaştı ancak bu ferah ortam az çok devam etti. Bildiğimiz tıklım tıkış değildi yani anlayacağınız.

Ayrıca söylemeden edemeyeceğim, bir tane bile flaşlı çekim yapmamış olmama rağmen nedense konserin ortasında Babylon görevlileri beni mimlemiş olacak ki yanıma gelip "flaşlı çekim yapmak yasak sizi girişte uyarmıştık" demeleri de ayrı bir olaydı. Ne diyeyim, bir metre mesafeden pat pat flaşlarla sahnedeki adamın gözünü kör edenler utansın.

Her neyse, öncelikle bahsetmem gereken biri var o da sayesinde benim gibi birçok kişinin hayranlıkla dans edip konser öncesi ve sonrası harika vakit geçirmemizi sağlayan DJ Everett True. Sonradan öğrendiğime göre ünlü bir gazeteci-yazar (müzik tabi) olan bol sakallı amcamız, sadece cd'leri takmakla kalmayıp inanılmaz şirin danslarıyla da resmen gönüllerde taht kurdu. I'm From Barcelona'dan Yeah Yeah Yeahs'e, eski swing tınılı şarkılara kadar playlist'ini ilgiyle takip ettik, haliyle konser bitiminde Babylon bir türlü boşalmak bilmedi.

Pek mütevazi, melankolik pop yıldızları The Radio Dept.'ın güncel kadrosu üç kişiden oluşuyor ki, bu üçe davul ve bas dahil değil. İkinci ve son albümleri olan Pet Grief ile "bas ve davul çalan birilerine ihtiyacımız kalmayacak bir yönde ilerleyeceğiz" diye durumu bir röportajında açıklamış solist Johan Duncanson. Açıkçası konsere kadar kendinlerine çok da aşina olmadığım The Radio Dept. bahsedildiği gibi New Order elektro pop'u ile My Bloody Valentine hüznü arasında bir yerlerde 80-90'ları hatırlattı ciddi anlamda bana. Sakin ve kırılgan vokaller ve sample altyapılı şarkılar eşliğinde çok heyecan verici olmasa da hoş bir konserdi. Bir de üç dakika ile tanık olduğum en kısa bis'i yapan grup oldu The Radio Dept.



Foto Albüm [Picasa]


The Radio Dept. Resmi Site
Myspace
Bant Dergi tanıtım


26 Mart 2007 Pazartesi

Easy Star All Stars

23 Mart 2007
Babylon (İstanbul)

Aylar önce Pırıl hanım Easy Star All Stars'ı bize tanıttığında biraz burun kıvırmıştım açıkçası. Cover yapılmasının çok eğlenceli ve yaratıcı olabildiğine inanıyorum evet ancak cover "albüm"lere bir miktar önyargı ile yaklaşıyorum, fazla değer veremiyorum şahsen. Bir de sevgili Easy Star karşıma Paranoid Android cover'ı ile çıkınca olmasa da olurmuş diye geçirdim içimden. Yani sonuçta Paranoid Android çeşit çeşit yorumu yapılmış bir şarkı değil miydi ? (kendimi bile hatırlıyorum böyle bir çaba içindeyken..)

Peki geçen cuma ne mi oldu? Tabi ki bayıla bayıla izledim Easy Star All Stars'ı. Reggae'nin çekiciliği bir yana sanırım Radiohead'i özlemiş olmanın (hem de OK Computer dönemi), belki de öyle ya da böyle sahnede Radiohead şarkılarının çalması tamamen fikirlerimi değiştirdi. 9 kişilik yıldız topluluğu çok samimi ve dinamik bir performans sergiledi. Konser başlarında çok da tıklım tıkış olmayan Babylon (seyirci iki güne dağıldı tabi) git gide doldu. Özellikle Airbag başlayana dek alışma dönemi geçiren bizler bir anda hareketlendik ve sonra hepbir ağızdan Radiohead şarkıları söylenmeye başlandı. Sonra Pink Floyd. Sonra tekrar Radiohead. İşte böyle günlerce sürse kimsenin itiraz etmeyeceği bir şekilde konser geçti. Görüldü ki Lucky ve Karma Police eşliğinde de dans edilebiliyormuş. Cumartesi tekrar izlemeye gitsek mi diye de aklımızdan geçmedi değil.

Diğer fotoğraflar ve uskidsknow yazısı linkleri hemen aşağıda.





Foto Albüm [Picasa]


Easy Star All Stars incelemesi [uskidsknow]


10 Şubat 2007 Cumartesi

Bonnie Prince Billy

9 Şubat 2007
CRR (İstanbul)

Will Oldham İstanbul'un yabancısı değil. İstanbul'a da Will Oldham yabancı olmamış olacak ki, 9 Şubat akşamı Cemal Reşit Rey konser salonu yan arka koltuklar dışında oldukça doluydu. Dinleyici kitlesi ise pek değişikti; yeni ve eski hayranlarının yanı sıra CRR'ın müdavimleri olduklarını tahmin ettiğimiz beyaz saçlı teyzeler ve anne babalarının sürüklemesiyle konsere gelip uyuyakalan küçük çocuklar bile vardı. Taksimden yavaş yavaş yürürken 8 buçukta başlayacak konsere 3 dakika kadar geç kaldık sanırım. Başka herhangi bir yerde herhangi bir konser olsa bu sorun olmazdı ama, Bonnie Prince Billy konserine ulaştığımızda herkes çoktan yerleşmiş ve inanılmaz bir sessizlik içinde performansın başlamasını bekliyordu. Hatta öyle bir sessizlik vardı ki, CRR'ın muhteşem akustik özelliklerinin de sayesinde grubun sahnede kendi aralarında konuştukları herşey duyuluyordu oturduğumuz yerden.

Setlistin bir kısmını aşağıdaki resimde -konser bitiminde sahneye fırlayıp yerdeki peçeteyi alan ruhibey'in gururlu elleri arasında- görebileceğiniz üzere Will Oldham son albümü odaklı bir konser vermedi. Palace Music/ Palace Brothers zamanlarından kalma bir kaç şarkının bile çalındığı konser bir bis ile ayrılan iki bölümden oluşuyordu diyebiliriz yapılan bisin uzunluğunu düşünürsek. Bonnie'ye bu turunda eşlik eden Faun Fables'ın ise İstanbul konserine niye katılmadığı hala meçhul - Will Oldham bir şarkıya başlamadan önce güzel Dawn'un da çalacağı şarkıdaki kadın karakter gibi sadece "ruhen" yanımızda olabileceğini belirtti ama başka bir açıklama yapmadı. Bu durumun bizim gibi bir çok Faun Fables hayranını hayal kırıklığına uğrattığına eminim.

Son olarak, ilk başta şüphelerimiz olsa da, her biri birer başyapıt sayılabilecek folk şarkılarını üstadından dinlemek için CRR gerçekten de en uygun yermiş bunda uskidsknow ekibi olarak hemfikir olduk. Yine de salondaki genel ciddiyeti ve fotoğraf çekmek kanunlara aykırıymış gibi davranılmasını pek anlamadık. Elinde fotoğraf makinasıyla yakalanan herkesin bir koşu güvenlik görevlileri tarafından uyarıldığı konserden, sizler için çok zor şartlarda çektiğimiz bir kaç fotoğrafı buraya koyuyoruz. Gerisine her zamanki gibi Picasaweb albüm linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.




Foto Albüm [Picasa]


Official Site


9 Şubat 2007 Cuma

Messer Chups

7 Şubat 2007
Babylon (İstanbul)

Meğer birçok kişinin içinde bir trash korku filminde rol almak varmış. Çünkü o gece Babylon'daki kalabalık gerçekten şaşırtıcı düzeydeydi. Konsere gene zar zor yetişmeye çalışırken sokakta "fazla biletiniz var mı?" diye soranları da görünce işimizin içeride zor olacağını anladık. Nitekim içeride ortalara doğru bile ulaşmak oldukça zorlu bir yolculuktu.

Messer Chups şarkılarını albüm kayıtları düzgünlüğünde çok temiz bir sound ile çaldı. Hatta canlı olup olmadığını ayırt edilemeyecek yerler bile oldu. Gerek Oleg Gitarkin ve Zombie Girl'ün sahnedeki ağırbaşlılığı, gerekse şarkıların özellikle sözsüz olmasından dolayı birbirine benzer duruma sürüklenmesi konseri biraz tekdüze hale getirmedi değil. Ayrıca seyirci ile tüm iletişimi davulcuları sayesinde kurdular. Açıkçası Zombie Girl'den birkaç kelime duymak mest ederdi ama maalesef kendisi yoğun tezahüratlara karşın ara sıra selam vermekle yetindi. Fakat kendini daha ilk şarkıdan Messer Chups'un ellerine salıvermiş biz dahil tüm izleyenler için bunlar çok da önemli değildi. Dansa doyamayan kana susamış seyirci Messer Chups'ın bislerine de doyamadı ve Oleg Gitarkin ile Zombie Girl'ün varlıklarının bile yettiği, uzunca bir süre anımsanacak bir konser oldu.

Tabi ki konserdeki görsellerden de bahsetmeden geçmek olmaz. Gerçekten bu filmler nasıl bir aklın ürünü olarak çekilmiş dedirten sahnelerin oldukça ironik şekilde akması birçok kez dansı müziği bırakıp gülmekten iki büklüm projeksiyona kilitlenmemize yol açtı. Özellikle sivri bir tepenin üstünde "debelenen" yarı çıplak kadının olduğu sahne herhalde kaçıranların üzülmesi için bir sebeb daha oldu.




Foto Albüm [Picasa]


Messer Chups incelemesi [uskidsknow]


1 Şubat 2007 Perşembe

Ratatat / Maximo Park


27 Ocak 2007
Yeni Melek (İstanbul)

Ne kadar eleştirsek de Yeni Melek yavaştan kendini alıştırmaya başladı (ya da alışmak zorunda olduğumuzdan da olabilir), özellikle önlerde bir yer edinebildiniz mi sound ve atmosfer bakımından tatmin olabiliyorsunuz. Bir gece önce aynı yerde Stuart Staples'ı seyrettikten sonra geçen 24 saat içinde bünyemizi tamamen farklı bir tecrübeye hazırlamak durumundaydık. Çünkü gece iki adrenalin yüklemesini aynı anda sundu bize.

Haftalarca vahşi kükremeler eşliğinde çevremizi rahatsız ettikten sonra Ratatat'ı en nihayetinde sahnede gördüğümüz an, gece boyunca geçireceğimiz zamanın belki de en güzel noktasıydı. Yeni Melek daha kalabalık bakımından doyum noktasına ulaşmamışken sahneye oldukça sessiz sedasız çıkan Mike Stroud ve Evan Mast ikilisi hiç de sessiz devam etmediler, aksine dalga dalga insanın üstüne gelen bir performans sergilediler. Evet müzikleri söz içermiyor, ama kendimizi bir şekilde eşlik ederken buluverdik. Seventeen Years'da neler olduğunu ise hatırlayan pek yok. Sanırım tek kötü yanı göz açıp kapayıncaya kadar ikiliye veda etmek durumunda kalmamızdı.

Maximo Park ise doyuma ulaşmış bedenleri tekrar harekete gerirmek gibi zor bir görevle sahne aldı. Solist Paul Smith'in çoşkulu performansı sayesinde her ne kadar akıllar Ratatat'ta da kalmış olsa bir kez daha hareketlendik, "Apply The Pressure", "Graffiti" gibi demirbaşlar ve yeni single "Our Velocity" eşliğinde Maximo Park'ın yapmakta iyi olduğu tarzı benimsedik. Smith'in aralarda şarkıların anlamlarını açıklaması (her ne kadar bunlar "sokakta gördüğünüz bir kıza ondan hoşlandığınızı söylemek ne kadar da zor bir durum, işte bu şarkı onunla ilgili" gibi çok da derin olmayan ifadeler de olsa eğlenceliydi) ve birçok kez İstanbul ve seyirci ile ilgili mutluluklarını dile getirdiği anlar da diğer akılda kalanlar. Sayın starchild'ı da Maximo Park sırasında aramızda görememizin nedeni sonradan öğrendimize göre o sıralar Yeni Melek'in bir köşesinde yakaladığı Ratatat ile koyu bir sohbete dalmış olmasıymış, ancak fotoğraf çekme fırsatı yakalayamamış maalesef. Bunu da gıpta ile belirtelim.

Ayrıca Maximo Park'ın yayınlayacağı yeni albümünün ayrıntılarını ve single Our Velocity'i aşağıdaki [uskidsknow-haber] linkini takip ederek bulabilirsiniz.







Foto Albüm [Picasa]


Ratatat incelemesi [uskidsknow]
Maximo Park yeni albüm [uskidsknow-haber]